HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 17 MAYIS 2024, CUMA

Tertemiz olma zamanı: Ramazan

02.04.2022 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın İcmal Dergisi Mayıs 2018 tarihli yazısıdır.

Öncelikle idrak edeceğimiz Ramazan ayını Cenab-ı Hak, O'na ibadete ve Zât'ına vuslata vesile kılsın. Ve de günahlarımızı mağfiret eylesin. 
 
Evvela ülkemiz insanının beraberliğine, saniyen de inanan kardeşlerimizin beraberliğine vesile kılsın. Bu mübarek ay hayırlı, uğurlu olsun. Allah mübarek etsin...
 
Ramazan, hakikaten 12 ay içerisinde farklı bir aydır. Bu ay Cenab-ı Hakk'ın seçtiği mübarek bir aydır. Zira bu ayda insanlığın kurtuluşuna sebep olan Kur'an-ı Azimüşşan nazil olmaya başlamıştır. 
 
Bilindiği üzere, Kur'an-ı Kerim Kadir Gecesi'nde nazil olmaya başladı. O bakımdan Ramazan denilince hatıra Kadir Gecesi, Kadir Gecesi denilince de Kur'an-ı Azimüşşan gelir.
 
İnsanın hayatını Kur'an'sız düşünmek mümkün değildir. Tarihten günümüze şöyle bir baktığımızda; Kur'an'ın ölçülerinin dışında yaşanılan sosyal hayatın, iktisadî hayatın, ahlakî hayatın, hukukî hayatın beşeriyetin bunalımına sebep olduğu görülür. 
 
Bu ölçüsüz toplulukların adeta vahşice birbirini katlettiği, hak ve hukuklarına riayet etmedikleri, bugün insan hakları dediğimiz hakların hiçbirinin onların dünyasında mevcut olmadığı müşahade edilir. Tarih bunu böyle kaydediyor.
 
Merhametin, rifkatin, rahmetin, şefkatin, izzetin, iffetin, hayânın, sabrın, kanaatin, tevekkülün, tefekkürün, güzel duyguların, kısaca insan olmanın vasıf ve sıfatlarının Kur'an'la birlikte kazanıldığını görüyoruz. 
 
Yani insanlık, Allah'ın mesajını Ramazan-ı Şerif'te, maksadını Ramazan-ı Şerif'te anlamaya başlamış, ilk adımı atmıştır. İşte Kur'an, o maksad-ı ilahi'yi, Cenab-ı Hakk'ın beyanını, kastını, ne istediğini anlatan bir Kitab-ı Kerim'dir.
 
İnsan niçin yaratılmıştır?
 
Şu hususu da çok iyi görmek lazım; bazen niçin yaratıldığımızı unutuyoruz. Bazı şeylerin cevabını kendi mantığımızla, ölçülerimizle verirsek yanılabiliriz. 
 
Tarihte bunun örneği çoktur. insanlar, birtakım kararları kendi ölçülerine göre verdiklerinde ve bu kararlar istikametinde amel ettiklerinde, maalesef helak olmuşlardır. 
 
Şimdi günümüzün insanı da aynı tavrı, ortada Kur'an-ı Kerim mevcut iken gösterirse, aynı badireye düşmesi mukadder ve muhakkak olur. Binaenaleyh bu sorunun cevabını biz Kur'an-ı Kerim'e bakarak vereceğiz. Niçin yaratıldık? Neden varız?
 
Bizim bir varoluş sebebimiz var. Kur'an-ı Kerim'e baktığımız zaman Cenab-ı Hak, "Ben insanları ve cinleri ancak Bana ibadet etmeleri için yarattım" (Zariyat, 56) buyuruyor. 
 
Yani insanın dünyaya geliş maksadı, bir başka ifadeyle varoluş sebebi ayrıca cinlerin yaratılmasının esrarı; Allah'a kulluktur, ibadettir. 
 
Onun için kullukta ne derece ileri giderse insan kıymetli, ne kadar geri kalırsa o  kadar beşerî bir varlık olur; insan olmaktan çok uzak olur. Çok şeye malik olabilir, zengin olabilir ama aydın olamaz; medeni olamaz. 
 
Medenilik ve aydınlık, insanın Cenab-ı Hakk'ın vasfettiği sıfatlara kavuşması ile mümkündür, insan olmasıyla mümkündür.
 
Peki insan nasıl olunacak? İnsan, insanda mevcut olan vasıfların, hasletlerin öne çıkmasıyla insan olur. Merhametlidir, şefkatlidir, rikkatlidir, adaletlidir, izzetlidir, iffetlidir, hayâ ehlidir. 
 
Şimdi öyle bir model ki bu, buna baktığınız zaman onun yanında, kurtla koyun bile rahat geçinir. Şayet günümüzün dünyasında adaletsizlikler var ise bu insan tipinden, kısacası bu müslüman tipinden mahrum olduğumuz içindir.
 
Kulluk en büyük zevktir
 
Bugün maalesef toplumları oluşturan asıl çekirdek, taş yerinden oynamış; asliyetini kaybetmiş. 
 
İşte Kur'an, çürümüş insan tohumunu en verimli hale getiren Allah'ın kelamıdır. Allah (c.c.) orada, "Ben insanları ve cinleri ancak kul olmaları için yarattım" beyanında bulunuyor. 
 
Demek ki kulluk en büyük zevktir, en büyük muhabbettir. Muhabbet denince akla hemen Yunus'lar, Mevlana'lar, Hacı Bektaş'lar, Ahmet Yesevfler gelir. "Ne mübarek adamlar" denilir. 
 
Allah'a müracaat etmeden bir tek adım dahi atmayan, iradesini Allah'a vakfetmiş, bağlamış insan niçin mutlu olmasın? Onun hayatı niçin güllük-gülistanlık olmasın?
 
Aslına bakılırsa; Hoca Ahmet Yesevfnin hayatı çiledir, meşakkattir. Bilenler çok iyi bilirler, hayatı milleti için tamamen mücadele ve mücahede ile geçmiştir. 
 
Anadolu'nun Türkleşmesinde Hacı Bektaş Veli bir ummandır, bir okyanustur. İnsanlığı ve kimliği anlatandır. Neden? 
 
Çünkü her hareketi Hakk'a istinaden yapılan, her sözü "Cenab-ı Hak razı mıdır değil midir?" anlayışına göre konuşulan bir medeniyetin, bir kültürün, bir tezin mahsulleridir bunlar. 
 
Onlar, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" ölçüsünün sahibidirler. Dostu kederli-üzüntülü olduğunda, sanki kendisi olmuş gibi etkilenip, o derdi paylaşabilecek bir anlayışın sahibi, bir medeniyet anlayışının temsilcisidirler.
 
Kısaca; İslam, insanı kendi kulvarında namütenahi serbest, alabildiğine başıboş bırakan bir anlayış değildir. 
 
Bilakis, bütün hayatıyla sorumluluk duyguları içerisinde; hem kendi iç tabiatındaki tevhid zevkini, hem de sosyal münasebetini doruk noktaya çıkartacak aşkı veren İlahi bir dindir. 
 
Kur'an-ı Kerim de dinin ölçülerini barındıran kitaptır. Kur'an'ın nâzil olmaya başladığı ay da Ramazan ayıdır. Bu nedenle çok özel bir aydır. Tabii bunun sırları sayılmayacak kadar çoktur. Derinliklerine inmek belki de sadece bu konuyu yazmamızı gerektirir. Ancak konumuz bu olmadığı için bu kadarla iktifa ediyoruz.
 
Günahlardan temizlenme zamanı
 
İnsan olarak nefsanî duyguların esiri olmamız bütün bir yıl içerisinde işlediğimiz hatalar, veballer, günahlar var. 
 
İşte Ramazan oruç vesilesiyle kulu o günahlardan arındırıyor, tertemiz yapıyor. Orucu bu ayda tutuyorsun. Kur'an-ı Kerim bu ayda inmiş, insan bu ayda temizleniyor. Kulun nefsi tezkiye oluyor.
 
Rivayet olunur ki; Hz. Musa, "Ya Rabbi! Senin için namaz kıldım, oruç tuttum" dediğinde Cenab-ı Hak, "Oruçla nefsini temizledin, namazla da imanını ispat ettin" buyuruyor. Okurlarımızhatırlarlar; daha önceki makalelerimizde "İbadet, imanın ispatıdır" diye yazmıştık. Bu, kendimize ait bir ifade değildir.
 
Oruç, çok mühim bir ibadettir. İmsak vakti ile iftar vakti arasında bir mü'minin ve mü'minenin hasta olmadığı, yolcu olmadığı, -gerçi hasta ve yolcu da oruç tutabilir. 
 
Ama onlara o şartlarda oruç farz değildir- hayız ve nifas hallerinin bulunmadığı durumlarda; yemekten, içmekten, birtakım münasebetlerden uzak olma durumudur. 
 
Kaba tarif ile bu, avamın tuttuğu oruçtur. Bir de gözlerin oruç tutması, kulakları oruç tutması, organlarımızın oruç tutması var ki asla yakın oruç da budur.
 
Aslolan kalbe oruç tutturmaktır
 
İnsan, tabiattan topladığı malzemeleri biraraya getirip bunlar arasında mukayese ile iyi veya kötü yorumlar yapar. Kul, harama bakmadığı zaman, bir başka ifade ile Kur'an-ı Kerim'in beyan ettiği harama gözünü yöneltmediği zaman; dimağınızda oluşan görüntüler helaldir. Haram olmayınca onlar helaldir. O zaman akıl, helal olan malzemeler üzerine mantığını kuracak, netice hayırla olacaktır. Gözün orucu budur. Yanlışı, kötüyü, haramı hafızana toplamaman demektir. Kulak da öyledir. Yani insanın, istikamet üzere hareket edebilmesi için böyle bir oruca ihtiyacı vardır. Dili yalan konuşmayacak, ayağı kendisine ait olmayan şeye gitmeyecek.
 
En mühimi ise; kalbin de oruç tutmasıdır. Kalbin oruç tutması nedir? Bütün hareketlerin tahrik noktası kalptir. Yani muharrik güçtür kalp... 
 
Eğer siz bir şeyi düşünmezseniz onu fiiliyata geçirmezsiniz. Gerek müspet gerek menfi neyi düşünürseniz hayatınıza mutlaka onu geçirirsiniz. 
 
İnsanın hayatına bakıldığında yaptığı şeylerin; programladığı, planladığı, yapmak istediği ve bunun için de hayaller kurduğu, kalbinde yoğurduğu şeyler olduğu görülür. 
 
Kalbe haram sınırlarını aşacak bir duygu koymadan, hep helal vadide hayatını tanzim edilirse, işte kalb de oruç tutuyor demektir. Böyle oruç tutanların orucu da salih ve saliha kulların orucu olur. Nebiler ve resûllerin oruçlarının aynısı olur. Asıl oruç da budur.
 
Allah cümlemize böyle oruç tutmayı nasib eylesin...
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr