Prof. Dr. Haydar Baş'ın 24.08.2016 tarihli yazısıdır.
Tam birliği ve beraberliği gerçekten sağlamaya çalışıyoruz derken, tam da hakiki dostlarımızı ve düşmanlarımızı tanımaya başladık diye düşünürken, hatta nerede ise parti ayrımı yapmadan milli politikalar istikametinde bir politikayı görmeye başlayacağız herhalde diye konuşurken, yine Haydar Hoca'ya yönelik fitneler karşımıza çıktı. Siyasetin fitnelerle, yalanlarla, 'çamur at izi kalsın'larla yoğrulduğu dönemi geride bırakmış olmalıydık.
Her gün ekranlarda can veren minik yavrularımızı gören bizlerin artık her türlü kutuplaşmadan uzak, 'bir ve beraber olma' zamanı gelmedi mi? Bizler ülkemizin kanayan yaraları, 'terör ve ekonomi' konularında hiçbir menfaat gözetmeksizin yardıma hazırdık. Bendenize "askerin adamı, derin devletin adamı, Rusçu" derlerdi de; 20 yıldır yalınkılıç İslam çizgisinden sapmalara karşı FETÖ ile tek başına mücadele eden benim için "FETÖ'yü koruyor ya da okulları FETÖ okulu" deneceği inanınız aklıma gelmezdi.
Sözün bittiği yerdeyiz. 1998 senesinde Papa'ya mektup yazarak dinlerarası diyalogu resmen başlatan Feto'ya karşı verdiğimiz imani mücadele çok şükür, yazılı ve görsel medyanın arşivlerinde binlerce belge ile ortada. FETÖ'nün Müslüman milletimizi önce Hıristiyan rıhtımına bağlayacağı, sonra da milli bütünlüğümüze kast edeceğini ben ve kadrom 20 yıldır anlatıyoruz. Bu uğurda RTÜK'ten milyonlarca lira para cezaları yedik; yargı yolu ile üzerimize gelindi, çok baskılara maruz kaldık ancak Allah şahit zerre geri adım atmadık. Hakkımızda "Haydar Hoca, FETÖ'yü koruyor" diye sokakta dolaşanlara milletimizin bu sebeple inanacağını zannetmiyorum.
Milli ve dini birliğe ve içinden çıkılmaz hale gelen sorunlara çözüme en ihtiyacımız olan zaman da türeyen bu sokak fitnelerin sebeplerine gelince? Birinci sebep FETÖ ekibinin yıldıramadığı Haydar Hoca'yı, bu akla karanın birbirine karıştığı puslu ortamda köşeye sıkıştırmak, elhamdülillah hayatı boyunca hukukun ve İslam'ın dışına bir santim bile çıkmayan benim için bu söz konusu bile edilemez. İkinci sebep ise son dönemde bizlere mesaj yollayan, yakınları vasıtasıyla haber eden milletimiz, "Siz senelerdir anlatıyorsunuz, biz anlamadık; bu kadar kesin olarak gerçekleri nasıl gördünüz" demeye başlamıştır. Yani halkın nazarında Haydar Hoca, doğrunun tek adresi olmuştur? Bugün Haydar Hoca denince, 'devlet' akla gelir. Haydar Hoca denince, 'millet' akla gelir. Haydar Hoca denince, 'bayrak' akla gelir.
Haydar Hoca denince, 'Müslüman-Türk kimliği altında Laz'ın, Çerkez'in, Türk'ün, Kürdün birliği' akla gelir. Haydar Hoca denince, yıllarca ezilen Alevilerin Sünnilerle kardeşliği akla gelir. Haydar hoca denince, öngörüleri çıkan tek siyasetçi akla gelir, Ama Haydar Hoca denince kimsenin aklına darbe kalkışması ile milli birliğe kast eden FETÖ gelmez. Ödleri kopuyor, bu Haydar Hoca'nın etrafında milletin kenetlenmesinden? Rusya gibi Haydar Hoca'nın dediklerini uygulamaya başlayacak Türk milletinin maşalıktan kurtulmasından...
Türkiye'nin yeniden ayakları üzerinde durmasından korkuyorlar. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Er ya da geç, millet Haydar Hoca diyecek, millet kazanacak?
