HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 18 MAYIS 2024, CUMARTESİ

Hüseyni mantığı kavrayabilmek

09.08.2021 00:00
Prof. Dr. Haydar  Baş'ın 22.11.2012 tarihli yazısıdır.

İmam Hüseyin'in şehadeti ile neticelenen Kerbela vahşetinin gerçekleştiği on muharrem günü yaklaşıyor. O günün şartlarında, İmam'ı Allah rızasını umarak atlarına çiğnetenler ile bugün aynı mantıkla İslam adına cinayetlere imza atanlar, Yezidi bir akıbetten korkmalıdırlar.

Zira bugün batının keşfettiği İslam âleminin yumuşak karnı Şii-Sünni kavgası, nerede ise her Müslüman'ın alet olduğu tehlikeli bir haldedir. Batının İslam ümmetini mezhep kavgaları ile ayrılığa sürükleyen bu suni kargaşa ortamını oluşturabilmesinin nedeni, İslam âleminin bugün Ehl-i Beyt'e sırtını dönmesidir. Hz. Hüseyin (as), kendi şehadeti ile sona erecek iman-küfür mücadelesinde, 30 bin kişilik Yezid ordusu ile karşılaşmasından itibaren Ehl-i Beyt'in önemini anlatmıştır. Aşura sabahında dahi, Ehl-i Beyt'i hatırlatmıştır:

"Aşura sabahı İmam, Ömer b. Sad'ın komutasındaki orduya konuşma yaparak, onların üzerindeki hüccetini tamamlamıştır. Bu konuşmada, kendinin ve Ehl-i Beyt'in Cenab-ı Hakk (cc) nazarındaki konumunu hatırlatmış ve ordunun yaptığı yanlışı bir kez daha ikaz etmiştir." (El-irşad, c.2, sayfa 98) Bu konuşmanın netice vermeyeceğini gören İmam, şu duayı buyurmuştur: "Allah'ım, biz peygamberin (sav) Ehl-i Beyt'i, O'nun torunları ve yakınlarıyız. Allah'ım, bize zulmeden ve hakkımızı gasp eden kimseleri zelil ve mahvet." (Maktel-i Harezmi, c.1, sayfa 249) Demek ki, Hz. Peygamberin oğlum dediği İmam Hüseyin'i Allah rızasını umarak katledenler, aslında Ehl-i Beyt'e olan hürmetleri kalmadığı için bu sapık yolu seçme gafletindeydiler. Bugünün karışık ve savaşlarla yoğrulan Ortadoğu coğrafyasında da aynı gaflet devam etmektedir.

Sünni dünyanın başı gibi gösterilen Türkiye, Şii âlemin başı İran ile kapıştırılmak istenmektedir. Çıbanbaşı Yahudi İsrail'e gereken tavır sergilenememekte, sözde kalan Arap Birliği, aba altından İsrail ile kol kola hareket etmektedir. Bugün koltuk sevdası, imanın üzerindedir. İslam adına hareket tarzı unutulmuş, dünyevi menfaatler ve şahsi hırslar, dengelere yön vermektedir. İmam'ın kıyamı, Yezid gibi düşük ahlaklı ve İslam'dan uzak birinin ümmete baş olmasına olan itiraz değildir sadece. İmam'ın kıyamı, İslam ümmetindeki sapmaların sona ermesi ve ümmetin ayıkması için kanla yazılan bir destandır. Üstelik doğumu Cenab-ı Hakk tarafından annesi Hz. Fatıma'ya müjdelenen İmam Hüseyin'in şehadeti de Cenab-ı Hakk'ın emri iledir. Kıyamı başlatarak Medine'den ayrılacağı sırada gitmemesi yönünde kendisine nasihatte bulunan Ümmü Seleme annemize şöyle buyurmuştu: "Yüce Allah benim öldürülmüş, kurban edilmiş, haksız yere ve düşmanca katledilmiş olmamı dilemiştir.

Ailemin, kafilemde yer alan çocuklarımın ve kadınlarımın dört bir yana dağılmasını, küçücük çocuklarımın mazlum olarak kılıçtan geçirilmesini, tutsak edilip zincire vurulmalarını, yardım istedikleri halde yardımcı bulamamalarını dilemiştir." (Bihar'ul envar, c.44, sayfa 331.) Bu sayede aradan geçen asırlara rağmen, matem günü halen ilk günkü gibi yâd edilebilmekte, Yezid'in şahsında temsil edilen Ehl-i Beyt'e kafa tutan küfür mantığı, lanetlenebilmektedir. Kerbela Günü yaklaşırken, İmam Hüseyin'in 72 kişilik ailesi ile 30 bin kişilik ordunun karşısında takındığı tavır, küfrün iman karşısındaki acziyetini ve korkusunu göstermesi bakımından da önemlidir. Bugün İslam âleminin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş gibidir. Hıristiyan ve Yahudi karşısında düşülen eziklik hali de Ehl-i Beyt'e, İslam'ın özüne ve dinin direklerine sırt dönüşün bir diğer acı faturasıdır.

Kerbela katliamının ve Hüseyni mantığın konuşulduğu bu günlerde, bizce değerlendirilmesi gereken asıl nokta, İslam dünyasının Ehl-i Beyt ile tekrar kucaklaşması hakikatidir. Emeviler ile başlayan süreç, hak olan İmam'a yani Ehl-i Beyt soyuna ters düşme ile gelişmiştir. Ve bu süreç, İslam adına geri gidişin ve istikametten sapışın adı olmuştur. Birliğin ve gelecek vaat eden bir tevhit dünyasının varlığı, ancak ve ancak Cenab-ı Hakk'ın Kuran-ı Kerim'de övdüğü, sevilmiş ve seçilmiş olarak beyan edilen Ehl-i Beyt'e sarılmakla mümkün olacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr