HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 17 MAYIS 2024, CUMA

Cumhuriyet

29.10.2021 00:00
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın 29 Ekim 2017 tarihinde yayınlanan yazısıdır
 
1933 senesindeki bir konuşmasında Mustafa Kemal Paşa, cumhuriyeti şöyle tarif eder: "Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir."
 
29 Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet, milli iradenin tamamen hayata geçmesinin anahtarı olmuştur.
 
23 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi açıldıktan 3 sene sonra ilan edilen devlet şekli ile yetki tamamen millete geçmiştir.
 
Atatürk'ün bizzat el yazısı ile yazdığı veya söyleyerek yazdırdığı görüş ve direktifleri arasında Cumhuriyetçilik tanımı şöyledir: "Demokrasinin tam anlamıyla ideali, milletin tümünün aynı zamanda idare eden durumunda bulunabilmesini, hiç olmazsa devletin son iradesini, yalnız milletin ifade etmesini ve göstermesini ister. Cumhuriyette son söz millet tarafından seçilmiş Meclis'tedir. Millet adına her türlü kanunları o yapar? Millet egemenliğini, devlet idaresine katılmasını ancak, zamanında oyunu kullanmakla sağlar?" (Atatürkçülük, 1. Kitap, Atatürk'ün Görüş Ve Direktifleri, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1983 s.41)
 
Peki, Cumhuriyet fikri, yani yetkiyi millete dağıtma düşüncesi Atatürk'ün kafasında ne zaman şekillendi sizce?
 
Esasen hayatı incelendiğinde, henüz medresede iken kendisine haksız yere kızan hocası nedeniyle okula gitmeyi reddeden bir çocuk çıkar karşınıza.
 
Aynı çocuk, gençlik dönemlerinden itibaren padişahın ve etrafındakilerin umursamadığı; ezilerek ve fakir bir şekilde yaşam mücadelesi veren halkı gözlemlemiş, dini, emellerine alet edenlerin cahil halkı kullanmalarını reddetmiş ve Kurtuluş Savaşı'na giden süreçte ülkeyi işgal eden güçlerle işbirliğine giden sarayı kabul etmemiştir.
 
Bunun yanında karşımızda Ehl-i Beyt soyundan gelen bir lider var.
 
Atatürk'ün padişah ve saltanatta olan yetkileri kendinde toplamak yerine millet egemenliğine devretmesinde dahi gördüğü İslam terbiyesinin etkisi büyüktür.
 
İslam inancında kul, Allah'a karşı mesuldür. Kulluğun gereği aldığı nefesten verdiği nefese kadar yaptıklarının hesabını vereceği inancıyla yaşar.
 
Yine kişi sahip olduklarından hesaba çekilecektir. Yani eli olmayan bir kişiye eliyle yapabileceği hırsızlık için bir sual olmayacaktır.
 
Cenab-ı Hakk'ın (c.c.) Sünnetullah'ı her insan yeryüzünde Allah'ın halifesidir. Herkes Allah'a karşı aynı mesuliyetlere sahiptir.
 
İşte egemenliğin tek kişiden alınıp, milletin tamamına devredilmesi de devlet idaresinden doğacak mesuliyetin herkese yayılması olarak okunmalıdır.
 
Bakınız Mustafa Kemal, egemenliğin millete devredilmesini kendi ifadeleri ile Hz. Peygamber'in (s.a.v.), "kavmine hizmet eden kavmin efendisidir"  hadisine bağlamaktadır:
 
"? Biz ve bütün İslam alemi için yüce ve mukaddes ve manevi bir irtibat noktası olan hilafet makamı dahi bütün İslam alemiyle beraber, bütün milletimiz tarafından belki daha kuvvetli derin hissiyat ile yüce ve mukaddestir.
 
Fakat efendiler, bu yüce makamın kutsiyetini hürmetkârane takdis etmiş olmakla beraber, bu makamda oturacak zatı hiçbir vakitte efendi yapmak söz konusu değildir. Şeriat-ı garra-yı Muhammediye (İslamiyet) ile bağdaştırılabilir değildir. "Seyyidül kavmi hadimihüm" buyurmuşlardır. Millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur?" (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 2012, c.12, s.124).
 
Mahmut Esat Bozkurt, İzmir Mebusu iken, 31.3.1934 tarihinde Mazhar Müfit Kansu'dan öğrencilere doğru bilgiler vermek adına, "cumhuriyet" fikrinin ne zaman ilk defa bahsi geçtiğini sorar.
 
Sayın Kansu, Mustafa Kemal'den de aldığı izinle hatıratlarından şu bölümü gönderir:
 
"20 Temmuz 1335 (1919):
 
Bugün Mustafa Kemal Paşa ile öğle yemeğinden sonra bazı meseleler hakkında müzakerede bulunduk. Kongrenin temmuzun yirmi üçüncü günü açılmasını muhakkak sayıyoruz.
 
Müzakerelerin sona ermesinden sonra, yine o kafamdaki her vakit ki fikri sabit harekete geçmiş olmalı ki Paşa'ya yine bir fırsatını getirerek:
 
- Paşam, muvaffak olacağımıza inanıyorum. Bu kanaatim kat'idir. Bunun için de emriniz altında bulunuyorum. Refakatinizde sonuna kadar çalışmaya ve gereğinde ölmeye azim ve yemin etmiş bulunuyorum.
 
Arkadaşlarımız da bu inanç ve bu imanı muhafaza ediyorlar. Aramızda her şeyi görüştük. Görüşmeye de devam ediyoruz. Fakat, muvaffakiyet takdirinde, ki bundan şüphem yok, hükümet şekli ne olacak? diye bir kere daha sordum ve ilave ettim:
 
- Muhakkak ki, mevcut şekli hükümet bu memleketin refah, saadet ve terakkisine kâfi gelmeyecektir. Başka bir hükümet şekli arayıp bulmamız lazım geldiği kanaatindeyim.
 
Paşa, devamlı şekilde benim bu nokta üzerinde dolaşmamdan usanmış olacak ki gülerek ve fakat kat'i ifadesini vererek:
 
- Açıkça söyleyeyim, şekl-i hükümet zamanı gelince, Cumhuriyet olacaktır dedi.
 
Çok sevinçliyim. Nihayet, bütün kat'yeti ve ciddiyeti ile Paşa'ya bunu söyletmiş bulunuyorum." (Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, c.1, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1997, Ankara, 4. baskı, s.74).
 
Atatürk'ün henüz Erzurum Kongresi'nden önce fikir olarak kafasında var olan cumhuriyet şeklini muhafaza etmek bugün hepimizin vazifesidir.
 
Hacı Bektaş Veli'nin İslam hamuru ile bir ettiği Türk, Kürt, Laz, Çerkez hepimiz Türk Milleti olarak biriz, beraberiz.
 
Bugün Gazi'nin Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı dönemden daha vahim ve elim bir hal içerisindeyiz ve mesuliyet fedakârlığı yapacak milletindir.
 
Yaşadığımız coğrafya, Büyük Ortadoğu Projesi'nin, sonrasında değişen adı ile Arap Baharı'nın merkezindeki kilit yer?
 
Bölgemiz parçalara ayrılmamak için direnen devletlerle dolu?
 
Memleketin her köşesi fiilen işgal edilmiş olmasa da işgalin eşiğindeyiz.
 
Ekonomik darboğaz, etnik ayrımcılık, mezhep kavgaları, emperyalist zihniyetin sömürge ülkeleri üzerinde oynadığı hangi oyun varsa üzerimizde deneniyor.
 
Tüm bu zor şartlara rağmen halen ABD ve AB diyenlerce idare ediliyoruz?
 
Hakikat, devletimizin ve milletimizin içinden geçtiği çok zor günlerde Atatürk'e ve O'nun da güç aldığı Ehl-i Beyt sevgisine bağlı topyekûn bir milli hamleye ihtiyacımız var.
 
Halkın iradesinin yıldönümünü tebrik ederken, milletimizin önümüzdeki günlerde cumhuriyeti bugünlere getiren değerlere daha sıkı sarılmasını temenni ediyorum.
 
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr