HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 20 MAYIS 2024, PAZARTESİ

İslam tarihinde ilk fitne

23.08.2021 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 20.02.2015 tarihli yazısıdır.

İslam tarihinde ilk fitnenin Cemel ve Sıffın savaşlarından çıkıp çıkmadığı bendenize soruldu.İslam tarihinin ilk fitnesi, henüz Resulullah'ın defin işlemleri gerçekleşmeden Sakife'de yapılan 'oldu bitti'dir.Hz. Ali Efendimiz ve birkaç sahabe Hz. Peygamber'in cenaze merasimi ile ilgilenirken, aralarında Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu az bir sahabe topluluğu Sakife denilen yerde halifeyi reyleri ile seçmişlerdir.

İlk fitne ateşi de burada yakılmıştır.Zira Resulullah'ın rihletinden çok kısa bir süre önce Gadir mevkiinde Hz. Ali'yi halife ve yerine vasi olarak atadığını bilen başta Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer olmak üzere bu sahabeler emre uymamış, duyduklarını inkâr etmiş ve kendi aralarında Hz. Ali'nin dışında bir halife seçmişlerdir.Altının çizilmesi gereken husus, İslam'da halifeliğin ümmet reyi ile belirlenemeyeceği konusudur. Halifenin seçimi nas iledir. Cenab-ı Hakk'ın emri ile işaret edilir ve Resulünün sünneti ile seçim gerçekleşir.   

İmamı seçen ve işaret eden Allah ve Resulü'dür.Nitekim Hz. Ali'nin imam olarak tayini aynen bu şekilde olmuştur. Ne Hz. Ebubekir'de, ne Hz. Ömer'de, ne de Hz. Osman'da Cenab-ı Hakk'ın işareti ve Resulullah'ın halife olmaları yönünde bir nasp söz konusu değildir.Sakife'den sonra, imamet ve hilafet makamı biri birinden ayrılmıştır.İmamet, Hz. Peygamber'in hadislerinde beyan buyurduğu, Ehl-i Beyt'inin yolundan gelen Hz. Ali'nin evlatlarının hakkıdır. Hilafet ise bir koltuk sevdası şeklinde devletin başına geçme hevesi olarak farklı kişilerin elinde adeta bir topa dönüşmüştür.

220 Sünni âlimin eserinde yer alan ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak açıklıktaki Gadir-i Hum konusu, imamet ilanıdır ve Ehl-i Beyt dünyası için bir iman şartıdır.Sünni ulemadan Hafız Ebu Cafer Muhammed b. Cerir-i Taberi, "El Velayetu Fi Turuk-ı Hadis-il Gadir" adlı kitabında Gadr hadisini Zeyd b. Erkam'dan şöyle rivayet ediyor: "Resulullah (sav) Veda Haccı'ndan dönerken öğle vaktinin sıcağında Gadir-i Hum denen yerde durdu. Büyük gölgelikler kurulmasını emretti.Gölgelikler kurulduktan sonra herkesin cemaat namazı için toplanmasını buyurdu. Cemaat namazı için toplandık; Allah Resulü (sav) bizlere bir hutbe okuyarak şöyle buyurdu: "Allah-u Teala bana şu ayeti nazil etti: 'Ey Resul! Sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan peygamberliğini tebliğ etmemiş gibi olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır.' (Maide, 67)

Cebrail, bana burada Rabbimin şu emrini  bütün herkese iletmemi emrettiğini bildirdi:'Ali b. Ebu Talib benim kardeşim, vasim ve halifem, benden sonra İmamdır.' Ben de size tebliğ ediyorum. Ben her kimin mevlası isem, bu Ali (as) de onun mevlasıdır; bu Allah tarafından bana bildirilmiştir." Maide suresi 67. ayetinin nazil olmasından sonra irad edilen bu hutbe göstermektedir ki, Hz. Ali'nin halife oluşu bizzat Allah'ın emri iledir. Bu hutbenin altı yerinde imamlığın Hz. Ali'nin olduğu belirtilmiştir.

"1- Ali b. Ebi Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonra ki halifemdir.
2-  Allah Resulü'nün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur.
3-  Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir.
4- Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum.
5- Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır.
6- Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır."İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır.

Hz. Ali'nin imamet ilanından sonra henüz insanlar dağılmadan Maide suresi 3. ayeti nazil oldu: "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetlerimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçtim ." Resulullah (sav); "Allah-u Ekber! Din kemale erdirildi. Nimet tamamlandı. Yüce Allah benim risaletime, Ali'nin velayetine razı oldu" buyurdu.Yani Hz. Ali'nin imametinin bilinmesi ile İslam dini tamamlanmıştır. Velayetin ilanı Allah'ın emridir. Bundan sonra İslam velayet yolu ile devam edecektir.Bu açıdan değerlendirildiğinde Hz. Ali'nin imametini reddetmek, Allah'ın emrine karşı gelmektir.Hz. Ebubekir' in halifeliği ile başlayan sürece sahip çıkanlara 220 Sünni âlim aslında cevap vermektedir.

220 Sünni âlim Gadir-i Hum Hutbesi'ne yer verir. Mesela:  * İmam Fahr-i Razi, Erbain'de bütün ümmetin bu hadis üzerinde icma ettiğini söylemektedir.* İbn Kesir, Bidaye, cilt 5, sayfa 212.* Ahmed İbn Hanbel, Müsned, Cilt 4, sayfa 164, 165, 281...Suyutı'nin 'Ed-Durr'ul Mensur' eserinde, Vahidi'nin Esbab-ı Nuzül'ünde ve İbn Ebi Hatim'in Tefsir-ul Kur'an'il Azim'inde, Gadir Hutbesi'nde Hz. Ali'nin hilafetinin ilanı yapıldığı yer almaktadır. İmam Gazali, Sırr'ul Alemeyn ve Keşf'i ma fid Dareyn isimli eserinde Gadir Hutbesi'nde Hz. Ali'nin hilafet ilanını ve reddedilmesindeki hatayı şöyle yazmaktadır: "Fakat hilafet hususunda delil bütün açıklığı ile ortaya çıktı ve konu aydınlandı.

Cumhur (Müslümanların tamamına yakın çoğunluğu) Gadir-i Hum Hutbesi'ndeki  hadisin metninde şeksiz şüphesiz tam icma ve ittifak ettiler. Orada Resulullah şöyle buyuruyor: 'Ben kimin idarecisi isem, Ali de onun idarecisi ve velisidir.' Dolayısıyla icmaya ve icma ile sabit naslara aykırı olarak teviller üretmek batıldır. Eğer onun (Hz. Ebubekir'in) hilafetini kurtarmak için 'icma hasıl olmuştu' derseniz, şüphesiz bu da doğru değildir. Çünkü onun hilafetinde icma yoktur. Nasıl olsun ki?Hz. Abbas ve evlatları, Hz. Ali ve zevcesi, Hz. Fatıma ve evlatlarının hiç birisi biat halkasında bulunmadılar. Dahası Sakife'de bulunanların bile birçoğu muhalefet ederek oradan ayrıldılar." (İmam Gazali, Sırr'ul Alemeyn ve Keşfi Ma fi'dDareyn, Sayfa 16-18)

Hz. Ali Efendimizin ve Hz. Fatıma annemizin, imametin Hz. Ali'nin hakkı olduğuna dair beyanları ortadadır.İslam'da halifenin seçimi nasp ile olması gerektiği halde demokratik yola başvurmak ilk fitne kıvılcımını ateşlemiştir. Bundan sonra Muaviye geleneği ile Sünnilik diye bir yol ihdas edilmiştir. Bendeniz, bir Sünni olarak yetiştirilmeme rağmen, son beş yıldır Sünni dünyaya seslenerek 'Sünnilik hakkında tek bir ayet veya hadis bana gösterin' diyorum. Yoktur...Oysa Ehl-i Beyt hakkında onlarca ayet ve yüzlerce hadis bulabilirsiniz.

Hz. Ali Efendimizi seven ve onun tarafı olanlara Şii denir ve İslam'ın yolu da Ehl-i Beyt yoludur. Şiilik, Sünnilik gibi Peygamber'den sonra ortaya atılan bir yol olmayıp, Hz. Ali'nin yanındaki ilk sahabelerle yaşanan Ehl-i Beyt yoludur.Gadir-i Hum'dan sonra Hz. Ali'ye biat eden sahabeler de ilk Şiilerdir.Selman-ı Farisi, Ebuzer Gıffari, Mikdad b. Esved, Ammar b. Yasir, Halid b. Said b.As, Bureyde Eşlemi, Ubey b. Kab, Huzeyme b. Sabit, Ebu Heysem b. Teyhan, Sehl b. Huneyf, Osman b. Huneyf, Ebu eyyub el Ensari, Cabir bin Abdullah el-Ensari, Huzeyfe b. Yeman, Sa'd b. Ubade, Kays b. Sad, Abdullah b. Abbas ve Zeyd b. Erkam ilk şiilerdir.Cenab-ı Hak ayet-i kerimede, "Ey Ehl-i Beyt! Yüce Allah sizden, her türlü günahı, haramı, fenalığı, çirkinliği, basitliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab, 33) buyuruyor.

Yine Şura suresinin 23. ayetinde, "De ki (Muhammed'im ), 'Ben peygamberliğimi tebliğime karşılık sizden, Ehl-i Beyt'imi sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum' buyurmuştur."Hz. Peygamber Necran Hıristiyanlarıyla lanetleşmeye giderken yanına Hz. Fatıma annemizi, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizi almıştır.Cenab-ı Hakk, Al-i İmran suresinin 61. ayetinde 'Sana gelen bu hak ilimden sonra her kim seninle münakaşaya kalkarsa de ki, öyleyse gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendilerimizi ve kendilerinizi çağıralım, sonra can-u gönülden lanetleşip beddua edelim de, Allah'ın laneti yalancıların üzerine olsun" buyururken yine Resulullah'ın Ehl-i Beyt'ini işaret etmiştir.

Ez cümle demek isteriz ki, Ehl-i Beyt sevilmiş, seçilmiş ve tabi olunması emredilen mübarek kişilerdir.İslam dini, Allah'ın emri ve Resulullah'ın nasbı ile Ehl-i Beyt soyundan gelen imamlar ile yani velayet yoluyla kıyamete kadar devam edecektir.Maalesef Sünni dünyadan bazıları bu hakikati inkâr etseler de, Allah'ın rızası Ehl-i Beyt yolundadır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr