HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 20 MAYIS 2024, PAZARTESİ

Kriz milli çözümlerle aşılır

03.08.2021 00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 23.08.2001 tarihli yazısıdır.

Yaşadığımız ekonomik krizin çıkış yollarını kendi kaynaklarımızı değerlendirerek aşmak yerine, IMF ve Dünya Bankası'nın kapılarında çözüm arayan Türkiye'de, ekonominin bütün sahaları batma noktasına gelmiştir. IMF'nin, vereceği kredilerin karşılığı olarak her sahayı kapsayan tavizler istediği bir hakikattir. Tedbir paketi olarak önümüze koyulan bu tavizlerden reel sektörden beklenen -kısaca- üretimi durdurmasıdır.


Global ekonominin bir gereği olarak tarım ürünlerinden hayvansal gıdaya, beyaz eşyadan tekstile kadar her sahada ithal mallara açık bir pazar olması istenen ülkemizde, son noktaya yaklaşılmıştır. "Gümrük vergilerini kaldırın, tarımı bırakın, üretimi durdurun" tarzı dayatmalar meclisimizde kanunlaşmaya başlamıştır. Bu uygulamalarla, uzun süredir boğuştuğu kriz ortamını zaten aşamayan küçük ve orta ölçekli bir çok işletme kepenk kapatmak zorundadır.

Konuyla ilgili olarak Adana Ticaret Odası Başkanı yaptığı açıklamada, faaliyete yeni başlayan 733 şirketten 413'ünün 7 aylık dönemde ekonomik krize dayanamayarak kapandığını ifade etmiştir. Benzeri olaylar Türkiye'nin diğer bölgelerinde de yaşanmaktadır. Her gün yüzlerce kişinin işten çıkarıldığı ülkemizde halk açlık sınırındadır. Ve MGK gündemine girecek boyutlarda bir durum arzetmektedir.

Hal böyle iken, tüm bunları görmezden gelen IMF, Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson aracılığıyla program hakkındaki görüşünü açıklayarak; Türkiye'nin ekonomik programının iyi bir şekilde uygulanmakta olduğunu, iyi uygulamanın sürmesi durumunda piyasaların güvenine ilişkin sorunun aşılmasını beklediklerini söyledi. Oysa uygulamada reçetelerden tek bir sahada olumlu netice alınmadığı gibi aksine piyasaların dibe vurmak üzere olduğu açıktır. Geçtiğimiz günlerde İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Financial Times, uluslararası finans kurumlarına "yatırımlarınızı Türkiye'de değerlendirin. Çok cazip şartlarda şirketler var" çağrısında bulundu. Bu, içinde bulunduğumuz acı gerçekler dolayısıyla ekonomik sömürüye açık bir ülke haline geldiğimizin göstergesidir. Bilindiği gibi uluslararası finans çevreleri piyasaları krize soktuktan sonra, iflas eden şirketleri yok pahasına satın alarak büyük kârlar elde etmektedirler.

Bu, global ekonominin uyguladığı ince bir taktiktir. Finans kurumlarının ve IMF'nin kredi tuzağına düşerek ulusal bağımsızlığını kaybetme noktasına gelen bir çok örnek önümüzdedir. Türkiye'nin yine bu kuruluşların sebep olduğu krizi aşması; onların yöntemleriyle değil, ancak milli projelerin hayata geçirilmesiyle mümkündür. Öncelikle "devleti küçültün" söylemlerine kulaklarımızı tıkamalıyız. Büyük bir tuzak olan bu telkinle hedeflenen; milletimize sahip çıkan TSK'nin gücünü azaltmak, kolluk kuvvetlerini etkisiz hale getirmektedir. Eğitimden vs.den devletin elini çekmesini sağlamaktır. Bize bu nasihati eden Batı'da ise kamu giderleri neredeyse bütçenin yarısına denktir. ABD'de bütçenin % 40'ı, İngiltere'de % 45'i kamu giderlerine ayrılırken, Türkiye'de oran sadece % 25'dir. Bu rakamlara rağmen ısrarla devletin küçültülmesi istemi, ülkemizi işgal harekatının bir parçasıdır. Şövenist değil Türk milliyetçisi, mandacı değil ulusal zihniyette bireyler yetiştirerek her sahada vatandaşının dayanağı olan devletimizi iç ve dış odaklara karşı küçültmek bir tarafa, daha da güçlendirmenin planlarının yapmalıyız. Devlet olmadan milletin de olmayacağı hakikatini asla unutmamalıyız.

Küresel ekonominin patronu ABD'nin eski başkanlarından Kennedy'nin "3. Dünya ülkelerini kendinize borçlandırın ki istediğiniz gibi yönlendirebilesiniz" sözünü içinde bulunduğumuz zor şartlara uygulayarak IMF'nin borç krediler karşılığı istediklerini bir kez daha inceleyelim. Ulusal egemenliğimize yönelik daha fazla tavizlere maruz kalmadan "borç almayı" bırakmalıyız. Ekonomi politikasını "borç almak" üzerine oturtan bir devlet sömürge olmaya mahkumdur. IMF'nin, dünyadaki örnekleriyle de sabit içten çökertme programlarının tam tersi istikamette milli projelerle piyasalar yeniden canlandırılmalıdır. Sermaye piyasası, döviz piyasası ve bankalarda bloke edilen para hem üretimi sıfırlamakta hem işsizliğe sebep olmaktadır. Paranın piyasalarda dönmesi ve Türk insanının emeğinin hayata geçirilmesini sağlamak amacıyla emisyonu genişletip proje mukabili faizsiz kredi verilmelidir. Bu yapılırken hayali değil, sadece verileri belirlenmiş somut projelere kaynak sağlanmalıdır.

Türkiye'de kamunun 1 yılda ödediği faiz gideri 60 milyar dolardır. Faizle borç almak yerine bu rakamın % 50'sini kayda girmeyen ekonominin yarısı için, söylediğimiz emisyonu genişleterek proje mukabili faizsiz kredi olarak halka kullansak, bugünkü enflasyon rakamları en kötü ihtimalle şimdikinden % 50 az olur. Projeler hayata geçirilirse rakam "0" enflasyona iner ve ekonomi ancak bu yöntemle rayına girebilir. Açıkladığımız bu konular halkın içinden çıkmış, tecrübelerin ve hesabın işidir. Yetkililerimiz şu ana kadar bu tecrübelere ve hesaba tenezzül etmemiştir. Yanlış yapılan bir tespitle talep enflasyonunun şartları uygulanan ülkemizde sorun maliyet enflasyonundan kaynaklanmaktadır.

Bunu aşmak için maliyet ve sigorta vergilerini, hammade girdilerini, kredi faizlerini düşürmek gerekir. Ülkemizin bağımsızlık ve egemenliğinin önemli göstergelerinden olan paramız, dolar karşısında hızla erimektedir. Derhal dalgalı kur sistemi terk edilmeli, yabancı paraya özellikle dolara olan talebin önüne geçmek için piyasalarda güveni sağlayıcı önlemler alınmalıdır. Enflasyonun düşürülmesi için devletimizin vergileri azaltılması da şarttır. İşçiden, çiftçiden, geliri 100 milyarın altındaki kazanç sahiplerinden vergi alınmamalıdır. Büyük devletimizin buna kudreti mevcuttur. Kendi ilim ve fikir adamlarımızı birşey bilmezler gerekçesiyle kenara atarak ithal edilen kişilerin değil, bu ülkenin değerleriyle yoğrulmuş, şartlarını bilen evlatlarımızın hazırlayacağı ekonomik modelleri hayata geçirmeliyiz. Türk Milleti, savaş şartlarından çıkmış bir ekonomiyi öz kaynaklarına ve üretime dayalı bir politikayla 1923-1938 yılları arasında mükemmel bir noktaya getirmeyi başarmıştı.

O zamanın imkanlarıyla Kayseri'de uçak imal edip Belçika'ya ihraç eden, Mamak'ta gaz maskesi sanayii kuran bizleriz. Yaptıklarımızı bugün de başarabiliriz. Ama Türkiye ne hikmetse menfaatine dayalı bu yolu, o tarihlerden sonra hiç hayata geçirmemiş, ekonomide durgunluğu ve iflasa sürükleyen zararlı yolu tercih etmiştir. Zararın neresinden dönülse kârdır. Derhal milli ekonomiye dönüş, batma noktasındaki ekonomimizin kurtuluşunun tek şartıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•İnsanı insan yapan cevher 16 00:00:00.05.2024
•Kayıkçı kavgası 06 00:00:00.05.2024
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr