HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 02 MAYIS 2024, PERŞEMBE

Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha

01.05.2024 00:00

Prof. Dr. Haydar Baş'ın 01.05.2013 tarihli yayımlanan yazısıdır



 



İşçi bayramı olarak kabul edilen 1 Mayıs, işçi haklarının konuşulduğu platformlara dönüşmekte. Ancak, bir ekonomide işsizlik varsa ve bireyler iş aradıkları halde iş bulamıyorlarsa, bulduklarında ise kimseye muhtaç olmadan hayatlarını ikame ettiremiyorlarsa, orada işçi haklarından bahsetmek imkânsızdır.



 



Kapitalist anlayış, sermayeyi elinde bulundurana hizmet ettiği;  kaynakları sınırlı, ihtiyaçları sınırsız gördüğü ve bu sebeplerle toplumun genelinin fakir kalmasını tercih ettiği için zaten işçi hakkı diye bir hak kabul etmez.



 



Ona tepki olarak doğan sosyalizm de, özel mülkiyetin kaldırılması ile bireylerin eşit ve özgür olacağından yola çıksa da o da yönetimi elinde bulunduran gurubu düşündüğü için geri kalanları göz ardı etmektedir.



 



İşçi haklarının temelinde ücretler gelmektedir ve bu konu, piyasalardaki emek arzı ile emek talebine bakışa göre şekillenir.



 



Eğer emek talep edenler dikkate alınırsa, siz ne kadar sendikalaşma süreci yaşarsanız yaşayın, işçilerin haklarını gerçek manada kazanması söz konusu olamaz. 



 



Çalışan kesimin bu kadar düşük bir ücrete mahkûm edildiği bir ekonomide, hangi günü veya ortamı değerlendirirseniz değerlendirin, işçi hakkından bahsetmek hayalden öteye geçemez.



 



İşçilerimiz haklarını ancak tam istihdamın sağlandığı ve sürekli büyümenin temin edildiği bir sistemde adil gelir paylaşımı ile kazanabilir. Bunu dünyada verebilecek tek model Milli Ekonomi Modeli'dir.



 



Milli Ekonomi Modeli, sosyal devlet projeleri ile piyasalarda eksik kalan tüketimi dengelemekte, üretim hızına eşit bir tüketim hızı oluşturmaktadır.



 



Üretim ve tüketimin beraber desteklendiği Milli Ekonomi Modeli (MEM) böylece sürekli büyümeyi temin eder ve sadece Milli Ekonomi Modeli'nde tam istihdam seviyesine ulaşılır.



 



Siz ancak bu düzeydeki bir ekonomide işçinin veya memurun veya toplumdaki diğer bireylerinin ekonomik haklarından, gelirin adil paylaşımından ve herkesin asgari geçim şartlarına ulaşabilmesinden bahsedebilirsiniz. Ve ancak bu ekonomide hak talep edebilirsiniz. 



 



Yoksa sermayeyi elinde bulunduranın veya bir grubun hizmeti için ortaya atılmış sistemlerden hak talebinin bir manası olmayacaktır. Çünkü zaten böyle bir gündemleri yoktur ve veremezler. 



 



Bugün bu kader yaşanmaktadır. İşçinin, memurun, emeklinin, öğrencinin, ev hanımının, hayvan yetiştiricisinin, tarım köylüsünün ve sanayicinin hülasa toplumu oluşturan bireylerin haklarına sadece MEM sahip çıkar.



 



MEM'e göre, işçiler toplumda sadece üretim için var olan ve ezilebilecek, düşük ücrete mahkûm, hakları gasp edilebilecek bir kesim değildir.



 



Her sınıf ve birey, ihtiyaçlarının karşılanması ve de devlet tüzel kişiliğinin devamı için birbirine muhtaçtır ve destek olmak zorundadır.



 



İşçiler bizim için, piyasalarda üretimi sağlayan emek gücü olduğu kadar; piyasaların dengesini teminde etkili bir tüketicidir. 



 



Her işçi, sadece vatandaş olmasından kaynaklanan vatandaşlık maaşını da hak etmektedir. Bu da bir sosyal devlet projemizdir. Ekonominin dengesi için üretim ve tüketim arasındaki açığı sosyal devlet projeleri ile kapatmak zorunda olduğu için işçimiz de devlet destekleri ile güçlendirilecektir.   



 



MEM'e göre, bir kişi işçi olmaya mahkûm değildir. Sosyal devlet projeleri ile;— İsteyen ve projesi olan herkese teminatsız, sıfır faizli kredi imkânı sunulmakta ve — Bireylerin eğitim hayatları boyunca masraflarının devlet tarafından karşılanması sağlanmaktadır. 



 



Bu yaklaşım, herkesin eğitim alabilmesine ve her işçinin eğer projesi varsa işveren olmasına imkân tanımaktadır.



 



Kısaca, işçilerin günümüz kapitalist sisteminde devletten bir şey beklemesi ve devletin de vermesi mümkün değildir.



 



İşçiye hakları ancak bunu verebilecek tek ekonomi modelinde, Milli Ekonomi Modeli'nde verilebilir.



 



1 Mayıs



 



Prof. Dr. Haydar Baş'ın 30.04.2014 tarihli yayımlanan yazısıdır



 



Yarın 1 Mayıs. Uzun süredir 'işçilerin bayramı' olmaktan uzaklaşıp bir hak arama gününe dönüşen 1 Mayıs'ın nerede kutlanacağı İstanbul için yine tartışmalı. 



 



Pek çok konuda gerilime imza atan Hükümetin Taksim'de gösterilere izin vermemesi aslında şaşılacak bir hal değil. 



 



Gezi eylemlerinden sonra Hükümet tarafından adı dahi anılmak istenmeyen Taksim Meydanı görünen o ki, bundan sonra bayram kutlamalarına tamamen kapatılacaktır.  



 



Geçen sene, Taksim'deki inşaat çalışmaları bahane edilerek meydanın kapatılmasının ardından, işçilerin ve sivil toplum örgütlerinin ısrarla meydana ulaşma gayreti, biber gazı, tazyikli su olarak halen hafızalarımızdadır. 



 



Siyasi iktidarı 12 yıldır elinde tutan iradenin bugüne kadar vatandaşın hak ve özgürlüklerine karşı takındığı tavır ve vatandaşın her şikâyetine rağmen yine onu destekleyen tercihi ortadayken bu hükümet için sadece "ne istiyorsa yapabilir" diyebiliyoruz? 



 



Anayasasında sosyal bir hukuk devleti olduğu yazılı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde, gösteri ve yürüyüş yapma anayasal bir haktır. 



 



Anayasanın 26. maddesine göre, "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir." Siz bu hakkı uygulanamaz hale getirirseniz, o zaman Anayasada 'hak' adı altında yazılmasının bir manası da kalmayacaktır.  



 



İşçi Bayramı'nda işçilerin maaşları, hakları, işverenleriyle hukukları gündem edilmeye çalışılıyor. Ancak son dönemde, polis-sivil gerginliğinin had safhada yaşandığı bugün, gayesine ulaşamadan arbede içerisinde geçip gitmektedir. 



 



Her sene tekrarlanan aynı tablo maalesef sivil otoritenin gözünü, kulağını kapayan tavrı ile işçiler adına hep kaybedeni hatırlatmaktadır. 



 



Hükümetin tavrının yanında ekonomik refahı sağlayamamış Türkiye'de işçilere daha fazla maaş ve hak verilmesine imkân da bulunmuyor. Kapitalist düzenin esiri Türkiye, dünyanın uygulamaya başladığı Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) hayata geçirmeden ne işçisine, ne memuruna, ne emeklisine bugünkünden fazlasını veremez. 



 



Hak aramak için Taksim'e çıkan işçilere şunu diyoruz: Aradığınız hakkı, sizi esir mertebesinde gören kapitalist sistemin içinde bulmanıza imkân yoktur.  Siz oylarınız ile bu sistemi ve getirilerini kabul etmişken, daha fazlasına hakkınız da kalmamıştır. 



 



Neden Rusya'daki işçilerin cebine para girmesini sağlayan, Putin'i dünya lideri noktasına taşıyan MEM'i reddettiniz? Elinizle ektiniz, bugün ne toplamayı hayal ediyorsunuz?


Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•Hakların verilemeyeceği bir 1 Mayıs daha 01 00:00:00.05.2024
•Sosyal devlet olmak için 26 00:00:00.04.2024
•Millî ve dinî bütünlük 25 00:00:00.04.2024
•Allah'ın rahmetinden ümit kesilmez 20 00:00:00.04.2024
•Din Allah’a vuslat yoludur 18 00:00:00.04.2024
•'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' 17 00:00:00.04.2024
•Arif olmak abid olmaktan geçer 16 00:00:00.04.2024
•Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 15 00:00:00.04.2024
•Duma'da neler oldu? 28 00:00:00.02.2024
•Çürük tohum meyve vermez 08 00:00:00.02.2024
•Temelde çarpışan inançlardır 29 00:00:00.01.2024
•Katolik Kilisesinin Türkler Üzerindeki Planları 27 00:00:00.01.2024
•İslam, bir rejim değildir, dindir 22 00:00:00.01.2024
•İslamiyet’te adaletin eriştiği zirve 21 00:00:00.01.2024
•Hz. Peygamber hüküm sahibidir 18 00:00:00.01.2024
•"Sen, sende olmayasın ki, O sende olsun" 15 00:00:00.01.2024
•Milli para alnımızın teridir 13 00:00:00.01.2024
•Recep ayı ve Regaib Kandili 11 00:00:00.01.2024
•Asıl hürriyet Allah’a kulluktur 10 00:00:00.01.2024
•Aile 06 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -2 05 00:00:00.01.2024
•Türkiye karanlık bir döneme girdi -1 04 00:00:00.01.2024
•Türkler nasıl mahvedilir? 03 00:00:00.01.2024
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 29 00:00:00.12.2023
•Daha yolun başında uyarmıştı 28 00:00:00.12.2023
•Midemiz değil aç olan gönlümüzdür -1 26 00:00:00.12.2023
•Dünya malının yeri kalp değil ceptir 25 00:00:00.12.2023
•İlahi yardımlar kimlere gelir? 22 00:00:00.12.2023
•İbadet ruhunu söndürmek isteyenler 21 00:00:00.12.2023
•Her kafadan bir ses çıkıyor 20 00:00:00.12.2023
•Kürtler Türk boyundandır 19 00:00:00.12.2023
•Dinini kaybedenler milliyetlerini de kaybeder 15 00:00:00.12.2023
•Din mutlak muhtaç olan bir kurumdur 14 00:00:00.12.2023
•Kuvay-ı Milliye ruhu; milletin kimliğidir 11 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -2 09 00:00:00.12.2023
•Hayber Fethi’nin ardındaki hikmetler -1 08 00:00:00.12.2023
•Asırların bağrına bastığı lider Hz. Muhammed 07 00:00:00.12.2023
•Asıl mesele sistem değil insan meselesidir 06 00:00:00.12.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 05 00:00:00.12.2023
•Amerikan yerlileri Hıristiyanlık adına yok edildi 04 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -2 02 00:00:00.12.2023
•Ahirete iman Allah’a imandır -1 01 00:00:00.12.2023
•Avrupa'nın kuyruğu olmak bize yakışmaz 30 00:00:00.11.2023
•AB bir inanç birliğidir 29 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan Türkiye kurtulamaz 28 00:00:00.11.2023
•Tek çıkış yolu Milli Ekonomi Modeli 27 00:00:00.11.2023
•Sosyal devlet olmak için 25 00:00:00.11.2023
•Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler 24 00:00:00.11.2023
•Milli Ekonomi Modeli zamanı 23 00:00:00.11.2023
•Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız 21 00:00:00.11.2023
•Kayıkçı kavgası 20 00:00:00.11.2023
•MEM toplantıları vaktidir 16 00:00:00.11.2023
•MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez 15 00:00:00.11.2023
•Dövizle borçlanmayın milli parayı basın 14 00:00:00.11.2023
•Tarımda nasıl bir politika belirlenmeli? 13 00:00:00.11.2023
•10 Kasım, gerçek Atatürk’ü anlamak 10 00:00:00.11.2023
•Delilleriyle Atatürk'ün soyağacı 09 00:00:00.11.2023
•Teknolojik gelişme ve kültürel bağımsızlığın korunması 08 00:00:00.11.2023
•Kalkınmak için çalışmak ve üretim şarttır 07 00:00:00.11.2023
•İnançların mücadelesi ve günümüz dünyası 06 00:00:00.11.2023
•Genç nüfus ve geleceğimiz 04 00:00:00.11.2023
•Her şey Allah'ı arıyor 03 00:00:00.11.2023
•Gaye kulluk, vasıta zikrullah 02 00:00:00.11.2023
•Prof. Dr. Haydar Baş 01 00:00:00.11.2023
•Büyük olmayı unuttuk 31 00:00:00.10.2023
•Atatürk'ün soyağacı 27 00:00:00.10.2023
•Haydar Hoca Rusçu mu olmuş? 26 00:00:00.10.2023
•ABD herkese aynı 25 00:00:00.10.2023
•ABD'nin ürettiği tezlerin amacı 24 00:00:00.10.2023
•Büyük Ortadoğu Projesi’ne karşı duruş 23 00:00:00.10.2023
•Gidecek başka vatanımız var mı? 22 00:00:00.10.2023
•Atatürk'e sahip çıkmak 20 00:00:00.10.2023
•Sosyal patlamaları önlemenin yolu 19 00:00:00.10.2023
•Zulümle payidar olunmaz 18 00:00:00.10.2023
•Türkiye'nin su politikası 17 00:00:00.10.2023
•Türkiye tedbirli olmalıdır 16 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik ve AB üyeliği 15 00:00:00.10.2023
•Ulusal güvenlik meselesi 14 00:00:00.10.2023
•Türkiye'ye düşen büyük görev 13 00:00:00.10.2023
•Teşhis yanlış olunca 12 00:00:00.10.2023
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Esad denklemi 10 00:00:00.10.2023
•Ortadoğu'da paylaşım 09 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Medeniyet ve teknoloji 06 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Kim dost, kim düşman? 04 00:00:00.10.2023
•Küreselleşmenin düşmanı: Milli oluşum 03 00:00:00.10.2023
•Küreselleşme ile örtülen gerçekler 02 00:00:00.10.2023
•İslam'la terör asla bağdaşmaz 29 00:00:00.09.2023
•Terör Batı kaynaklıdır 28 00:00:00.09.2023
•Küresel sömürü ve Türkiye 27 00:00:00.09.2023
•Küresel oyunlar ve Türkiye 26 00:00:00.09.2023
•Kültürel sömürü ve neticeleri 25 00:00:00.09.2023
•Kurtla kuzunun hikâyesi 23 00:00:00.09.2023
•İsrail'le ilişkiler ve Ortadoğu politikamız 22 00:00:00.09.2023
•IMF reçetelerinde çözüm yok 21 00:00:00.09.2023
•Global kuşatma ve Türkiye 20 00:00:00.09.2023
•Ekonomik kriz ve paranın tekelleşmesi 19 00:00:00.09.2023
•Ekonomi milli savunma kadar önemlidir 18 00:00:00.09.2023
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--



logo

   E-posta: bilgi(@)kadirga.com.tr
Tüm hakları Kadırga TV adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr