



Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen basın toplantısında Karadağ, "Bugün burada çok önemli bir kırmızı çizgiyi hatırlatmak için toplandık." derken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslendi.
Karadağ, "Buradan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a sesleniyorum:
Beşikdüzü Cezaevinde PKK'lılar nerede?
Beşikdüzü'ndeki kapalı cezaevindeki PKK'lılar nerede? Nereye nakledildi? Dedikodu dönüyor… Nerede bu azılı teröristler?" diye sordu.
TRABZON'DA YÜRÜYÜŞ YAPILACAK
Trabzon'da ses getirecek bir yürüyüş yapacaklarını kaydeden Karadağ, "Güzel bir program yapacağız. Bir de sürprizim olacak. Sürpriz bir konuğumuz olacak. Emekli Albay Orkun Özeller'i davet ettim. Orkun Özeller ile birlikte burada yürüyüş yapacağız. Doğu Anadolu ve Samsun'dan itibaren 8 ilin katılımı ile yürüyüş yapacağız." dedi.

ÜMİT ÖZDAĞ TRABZON'A GELECEK
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın da Trabzon'a geleceğini kaydeden Karadağ, "Ümit Hoca yakın zamanda gelecek. Tarihi belirlemedik. Üniversitede sınavların bitmesini bekledik. Aralık'ın ilk haftasını düşünüyoruz. Hem yeni binamızın açılışı hem de konferans yapılacak… Sadece tarihi bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi'nin Trabzon'da 9 ilçede teşkilatlanmayı bitirme aşamasına geldiğini belirten Karadağ, Yomra ve Arsin İlçe Başkanlarının atandığını ifade ederek, "Şalpazarı kuruldu. Araklı kuruldu. Beşikdüzü atandı… Ortahisar atandı… Zaten Vakfıkebir ve Çarşıbaşı vardı. Maçka ilçemiz atandı. 9 ilçemiz şu anda hazır. 3 tanesi ile daha görüşüyorum. Siyaset ekonomi işi; talep var ama ilçe binasının kurulması maliyet… Onun üzerine konuşuyoruz. İl de çok masraf kuruldu. Onu karşılayabilecek arkadaşları atayacağız. Bu süreçten rahatsız olan, Trabzon halkı ve bütün Türk milliyetçilerini partimize bekliyoruz. Cuma, Cumartesi, Pazar bana direkt telefonla ulaşan, sosyal medyadan yazan üye sayımız 24. Üç günde kendi istekleri ile geldiler. Bunda e-Devlet'ten kayıtlar yok." dedi.
Karadağ şöyle devam etti:
"2013–2015 yılları arasında AKP hükümetinin sözde çözüm süreci adı altında terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan ile yürüttüğü görüşmeler, devletimizin varlığı ve milletimizin birliği açısından telafisi güç zararlar doğurmuştur. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine ve anayasal düzenine aykırı şekilde terör örgütüne güç kazandırmış, milletimizin huzur ve güvenliğini tehlikeye atmıştır. Sürecin kamuoyuna 'analar ağlamasın' gibi masum bir söylemle sunulması, gerçekte PKK'nın silah bırakmadan yeniden yapılanmasına ve şehirlerde alan hâkimiyeti kurmasına neden olmuştur. Uyarılara kulak tıkanmış, itiraz edenler ise baskı altına alınmıştır. Bu dönemde üniversitelerde dahi terör örgütünün gençlik yapılanmaları varlık göstermiştir. Sürecin en acı verici sonuçlarından biri, PKK'nın Güneydoğu Anadolu bölgemizde birçok il ve ilçeyi cephaneliğe çevirmesi, şehirlerde sözde mahkemeler kurarak vatandaşlarımızdan vergi toplaması ve devletin egemenlik haklarını gasp etmesidir. Bu bölgelerde devlet otoritesinin yeniden tesis edilmesi, 793 kahraman askerimizin şehadetine mal olmuştur.
Aynı dönemde müdahale edilmeyen PKK, Suriye'nin kuzeyinde PYD adıyla örgütlenerek alan hâkimiyeti sağlamış ve bölgesel bir tehdit hâline gelmiştir. Bu gelişmeler, AKP hükümetinin siyasi hatalarının ülkemize ödettiği ağır bedelin bir göstergesidir. Milletimizin bilgisine sunmak isteriz ki bugün AKP–MHP–HÜDA PAR'dan oluşan Cumhur İttifakı, geçmişteki hatalarından ders çıkartmadığı gibi, sözcülüğünü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı yeni bir çözüm süreci dayatmaya çalışmaktadır. Bu süreçte Abdullah Öcalan'a ve bütün PKK'lılara af çıkarılacaktır. Tek başına PKK için af çıkarmak mümkün olmadığı için FETÖ ve IŞİD gibi terör örgütlerinin mensupları da serbest kalacaktır. PKK ile anayasa değişikliği yapılarak Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısının ve anayasanın ilk dört maddesinin hedef alındığı açıktır. Bu durum, milletimizin huzur ve güvenliği kadar devletimizin bekası için de büyük bir tehdittir. Bizler, devletimizin temel niteliklerine, anayasal düzenimize ve milletimizin birliğine yönelik bu tür girişimlerin karşısında durmaya devam edeceğiz. Zafer Partisi olarak milletimizden aldığımız güç ve kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Bu vesileyle geçmişte teröre karşı canları pahasına mücadele eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnetlerimizi sunuyoruz. Milletimizin huzur, güvenlik ve birliği için kararlı mücadelemiz devam edecektir."
